Doç. Dr. Demet Genceli: Turizmde Sessiz Lüks ve Doğallık Yükselişte
Gençlerin klasik lüks anlayışından uzaklaştığını belirten Yeditepe Üniversitesi Turizm İşletmeciliği Kısmı öğretim üyesi Doç. Dr. Demet Genceli, “Z nesli, bizden çok farklı tatil alışkanlıklarına sahip. Günümüzde gençler, lüks turizm dediğimizde kendilerine özel, şahsileştirilmiş, otantik tecrübeler sunan, kendilerini daha rahat hissedebilecekleri ve tabiatla, kültürle uyumlu olabilecekleri yerleri anlıyorlar. Turizmde de sessiz lüks ve doğallık yükselişte” dedi.
Yeditepe Üniversitesi Turizm İşletmeciliği Kısmı öğretim üyesi Doç. Dr. Demet Genceli, 15-22 Nisan tarihleri ortasında kutlanan ‘Turizm Haftası’ münasebetiyle değerlendirmelerde bulundu. Genceli, “Yeni kuşak Z jenerasyonu yani 1997-2012 arası doğan nesil bizden daha farklı olarak daha şahsileştirilmiş, dijitalle entegre, sürdürülebilirliğe değer veren ve tecrübe arayan bir yapı içerisinde seyahatlere katılıyor. Bizim jenerasyon konfor arayışını, lüks ve rahatlığı ön plana çıkarıyor” dedi.
‘Sosyal Medya Yeni Kuşağın Seyahat Tercihlerinde Çok Önemli’
Z neslinin tatil tercihlerini şekillendiren etkenlere değinen Genceli, “Araştırmalar, genç turistlerin yüzde 80’inin rastgele bir yere gitmeden evvel kesinlikle toplumsal medyadan araştırma yaptığını gösteriyor. Toplumsal medyada puanı daha yüksek olan yerleri tercih ediyorlar. Hem toplumsal medyada hem de dijital kanallarda paylaşımlara tartı veriyorlar. Velhasıl seyahat tercihlerinde dijital etkileşim, toplumsal medya kullanımı, yeni jenerasyonun seyahat tercihlerinde çok kıymetli etkenler” diye konuştu.
‘Sürdürülebilirliğe Değer Veren İşletmeler Gençlerin Daha Çok İlgisini Çekiyor’
Doğayla ve etrafla entegre olmak, mahallî iktisada katkı sağlamak, gittikleri yerlerdeki lokal beşerlerle bir ortada bulunmak, bir arada tecrübeler edinmek üzere noktaların gençlerin tercihlerini belirlediğini söz eden Doç. Dr. Genceli, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Sürdürülebilirliğe ehemmiyet veren, dijital bahislerde daha yaratıcı ve doğal kaynakları kendi faaliyetlerine entegre eden işletmeler gençlerin daha çok ilgisini çekiyor. Bu da daha çok tercih edilmelerine sebep oluyor. Bu jenerasyonun tecrübeden kastı anı biriktirmek: ‘Yamaç paraşütü nerede yapılır, macera turizmi nasıl olur, lokal topluluklarla bir sofrayı paylaşmak nasıl bir tecrübe olur, bir çay toplama aktifliği gençlere nasıl bir katkı sağlar’ diye düşünüyorlar. Bir çiftlikte yaşamak, tabiat yürüyüşleri yapmak, kamp yapmak üzere aktifliklerin içinde olmak istiyorlar.”
‘Ekonomik Olarak da Katkıda Bulunmak İstiyorlar’
Sürdürülebilirliğin yalnızca çevresel sürdürülebilirlik olmadığını aktaran Demet Genceli, “Sürdürülebilirliğin doğayı muhafazanın, etrafta karbon salınımını azaltmanın, doğal kaynaklara ziyan vermemenin yanı sıra ekonomik ve kültürel boyutları da var. Gençler yalnızca çevresel sürdürülebilirliği önemsemiyor ekonomik olarak da katkıda bulunmak istiyorlar. Gittikleri bölgede lokal insanlara da bir katkıda bulunmak istiyorlar. Onların el emeklerini satın almayı, ekonomilerine katkıda bulunmayı ve birebir vakitte kültürel bedellerine de sahip çıkmayı önemsiyorlar” dedi.
‘Gençler Puanı Yüksek Olan Yerleri Tercih Ediyor’
Turizm yatırımcılarının uygun puanlara sahip olması gerektiğini aktaran Genceli, “Çünkü gençler nitekim güzel bir araştırma yapıyor ve puanı yüksek olan yerleri daha çok tercih ediyor. Ancak puan yüksekliğinde bu işletmelerin sürdürülebilirlik kapsamında yaptıkları işler de öne çıkıyor. Örneğin işletmede yalnızca bez poşetler kullanılması, eserlerin etraftaki çiftçilerden alınması, yemeklerin lokal halkın eserlerinden yapılması, güneş gücü panelleri kullanılması üzere yazılar ve yorumlar gençlerin çok ilgisini çekiyor. Bir işletmeyi seçerken de öncelikle bunları göz önünde bulunduruyorlar” dedi.
‘Artık Dünyada Sessiz Lüks Kavramı Var’
Genceli, “Artık dünyada öne çıkan moda sanayisinden başlayan bir kavram var: ‘Sessiz lüks’. Turizm sanayisinde de bu kavram en değerli, lüks ve gösterişli yerlerden fazla daha ferdî hizmetler sunabilecek, otantik yerlere gitmek olarak karşımıza çıkıyor. Günümüzde gençler, lüks turizm dediğimizde kendilerine özel, şahsileştirilmiş, otantik tecrübeler sunan, kendilerini daha rahat hissedebilecekleri ve tabiatla, kültürle uyumlu olabilecekleri yerleri anlıyorlar. Turizmde de sessiz lüks ve doğallık yükselişte. Turizmde ‘sessiz lüks’ kavramını gerçekleştirebilen bölgeler Bozcaada, Ayvalık, Kaş üzere yerler. Antalya’da ise lüks kavramını otellerin pahalılığı, büyüklüğü, oda sayıları ve sundukları hizmetlerde görüyoruz. Münasebetiyle şu an gençlerin Antalya’daki 5 yıldızlı tatil otellerinden fazla Bozcaada’da bir butik otel, Datça’da pansiyon yahut Kaş’ta mahallî halkla yaşayabilecekleri bir kır konutu biçiminde yer tercih ettiklerini görüyoruz” dedi.
Turizmde de sessiz lüksün yükselişte olduğunu aktaran Genceli, “Özellikle gençlerin hiç duymadığımız bilmediğimiz çok hoş hizmetler veren butik yerler, tatil köyleri, kamp alanlarını bulduklarını görüyoruz” diye konuştu.
‘Turizmle Hiçbir Kontağı Olmayan Şahısların Yatırımlarını Görüyoruz’
Girişimcilerin tesir ve yöneticilik odaklı girişimcilik yapması gerektiğine işaret eden Doç. Dr. Demet Genceli, şöyle devam etti: “Yalnızca kârı değil toplumsal faydayı da düşünmeleri gerekir. Şu anda turizm alanındaki teşebbüslere baktığımızda, turizmle hiçbir irtibatı olmayan, çok fazla fikri olmayan bu işten bir gelir sağlamak isteyen şahısların yatırımlar yaptığını görüyoruz. Lakin profesyonel bir turizm yatırım danışmanıyla çalışmanın çok büyük yararları var. Şu an Şarm El-Şeyh’te bilhassa çok yükselen turizm yatırımları var. Yatırım danışmanı profesyonellerle çalışıyorlar. Bu şahıslardan aldıkları fikirlerle bölüme gençlere ve talebe uygun çok hoş yerler inşa etmeye ve çalıştırmaya başladılar. Bunun yanı sıra mahallî kıymetlerle entegre eserler sunması gerekir. Yatırımcıların lokal pahası koruduklarını göstermeleri lazım. Toplumsal medyayla iç içe olmaları lazım. Kesinlikle faal ve özgün içerikler sunmaları lazım. Ne kadar sürdürülebilir olduklarına, nelere ehemmiyet verdiklerine işletmelerinde yahut destinasyonlarda hangi açılardan sürdürülebilirliği koruduklarını kesinlikle belirtmeleri lazım.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
