İzmir Büyükşehir Belediyesi 15 yıldır organik tarımla çiftçiyi ayakta tutuyor
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin öncülüğünde kurulan ve yalnızca organik sertifikalı eserlerin tarladan sofraya ulaştırıldığı Ekopazar İzmir, 15 yıldır hem çiftçiyi ayakta tutuyor, hem de İzmirliyi sağlıklı besinle buluşturuyor. Organik metotla üretim yapan ve nizamlı gelir elde eden üreticiler, ailece üreterek genç çiftçilerin yetişmesine de katkı sağlıyor. 14 Mayıs Dünya Çiftçiler Günü kapsamında konuşan üreticilerin kıssaları ülke tarımı ismine değerli bildiriler içeriyor.
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin, Ekolojik Tarım Tertibi Derneği (ETO) iş birliğiyle, İzmirlileri sağlıklı ve doğal besinle buluşturduğu “Ekopazar İzmir” 15 yaşında. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin 2010 yılında başlattığı “Organik Tarımda Sürdürülebilir Bir Örnek Yarımada’da Organik Tarım Projesi” ile İzmirli çiftçiler, tarımda kimyasal kullanımını bırakarak büsbütün organik üretime döndü. İzmir Büyükşehir Belediyesi Ziraî Hizmetler Dairesi Başkanlığı tarafından projenin başladığı günden beri desteklenerek organik üretimi benimseyen çiftçiler, Türkiye tarımında 15 yıldır yaşanan tüm zorluklara karşın dimdik ayakta, güçlü ve gönülden üretim yapmaya devam ediyor. Atalık tohumlar ve klasik usullerle üretilen organik sertifikalı zerzevat ve meyveler, her cuma Bostanlı’da ve her salı Balçova’da kurulan Ekopazar’da direkt tüketiciye ulaşıyor.
Ekopazar’da eserler yok satıyor
Çiftçilerin itinayla yetiştirdiği mahsuller, tarladan Ekopazar’a gelene kadar birçok sefer kontrolden geçerek İzmirlilerin sofrasına ulaşıyor. Ekopazar’da satılan eserler, tüketicilere bez ya da kağıt ambalajlarda veriliyor. 15 yıllık süreçte İzmirlilerin ağır ilgi gösterdiği Ekopazar’da eserler çoklukla sabah saatlerinde tükenmeye başlıyor.
“Ürünlerin pestisit tahlilleri daima denetleniyor”
İzmir Büyükşehir Belediyesi Tarımsal Hizmetler Dairesi Başkanı Bülent Üngür, İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak, tarımda sürdürülebilirliği sağlamak, üreticinin yanında olmak, lokal üreticiyi desteklemek ve halkı sağlıklı besine ulaştırmak için pek çok adım attıklarını belirterek “Bugün burada, Ekopazar İzmir ismi altında bu adımların en hoş örneğini görüyoruz. Ekopazar İzmir, bundan yaklaşık 15 yıl evvel İzmir Büyükşehir Belediyesi öncülüğünde başlatılan bir proje. Bu projeyle, halkımızı sağlıklı besine ulaştırmayı, üretimde devamlılığı sağlamayı ve organik tarımı yaygınlaştırmayı amaçlıyoruz. Ekopazar İzmir’de yalnızca organik sertifikalı eserler satılıyor. Bu organik sertifikalı eserler, İzmir Büyükşehir Belediyesi, Tarım ve Orman Bakanlığı il ve ilçe müdürlükleri, Ekolojik Tarım Tertibi Derneği tarafından daima denetleniyor, pestisit tahlilleri yapılıyor” diye konuştu.
“Ekopazar İzmir, yanlışsız üretim yapan çiftçilerimize bir hürmet duruşu”
Bülent Üngür, İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak her vakit üreticinin yanında olmaya devam edeceklerini belirterek, “Ekopazar İzmir yalnızca bir pazar yeri, satış yeri değil. Ekopazar İzmir, kimyasaldan uzak duran, sağlıklı üretim yapan, hakikat üretim yapan çiftçilerimizin emeğine bir hürmet duruşudur. İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak gayemiz çok net. Liderimiz Dr. Cemil Tugay önderliğinde halkımızı sağlıklı besine ulaştırmak, üreticiden tüketiciye direkt bir ulaşım sağlamak ve tarımda sürdürülebilirliği sağlamak” tabirlerini kullandı.
Olcay Buyruk: Bu iş gönül işi
İzmir Büyükşehir Belediyesi ile projeye adım atan üreticiler halinden mutlu. Projenin birinci çiftçilerinden Olcay Buyruk, “İzmir Büyükşehir Belediyesi, Yarımada’da Organik Tarım Projesi ile bizim köye geldi. Bu türlü bir uygulamamız var, katılır mısınız dediler. Daha evvel de ailemde hem ablam, hem babam hastalık geçirmişti. Organik tarıma bundan ötürü ilgi duyuyordum. Bu iş gönül işi; gönülden yapacaksınız, severek yapacaksınız. Çağımızdaki tarım uygulamalarında insan sıhhatine çok ziyanlı unsurlar kullanılıyor. Bunları bildiğimiz için bu işe yöneldik. 15 sene oldu” dedi.
“Müşterilerimizle aile üzere olduk”
Sağlıklı eser ürettikleri için memnunluk duyduklarını belirten Olcay Buyruk, “Müşterilerimizle aile üzere olduk. İzmir’de de İstanbul’da da müşterilerimiz var. Son vakitlerde yurt dışına giden eserlerde pestisit çıkmasıyla birlikte ilgi daha da arttı. Bizim eserlerimiz sertifikalandırılıyor. Numuneler alınarak laboratuvarlarda inceleniyor. Sağlıklı bireylerin yetişmesi için organik tarım çok kıymetli. Toprağın bir arınma müddeti var, eserin yetişme müddeti var. Burada daima cet tohumu kullandığımız için atalık tohumlarımızda da hibrit tohumlardaki kadar randıman alabiliyoruz” dedi.
Aysun Akçil: Organik üretime başlayıncaya kadar üç sefer ameliyat oldum
Organik üretimi hayat biçimi olarak benimseyen çiftçiler, bu geleneği aileleriyle birlikte yaşatarak genç çiftçilerin yetişmesine de katkı sağlıyor. Sıhhat problemlerinin akabinde İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin projesiyle organik tarıma geçen Aysun Akçil, “Projeye birinci başlayanlardan biriyiz. O vakitten beri devam ediyoruz. Benim sıhhat meselelerim vardı. Onun üzerine başladık. Sıhhatimden da mutluyum şu an. Devam ediyoruz. Kızlarımızı da teşvik ettik buna. Kendim de organik besleniyorum. Dışarıdan bir şey almıyoruz. Bende tümör vardı. Organik üretime başlayıncaya kadar üç sefer ameliyat oldum. Hasta olduğum vakit 6 ayda bir denetime gidiyordum. Sonra senede bir gel dediler. Sonra 3 senede bir gel dediler. Demek ki bir şeyler değişti” sözlerini kullandı.
“Hastalara şifa oluyor”
Aysun Akçil, hiç “of” demeden çalıştığını belirterek “Severek yapıyorum. Severek yaptığım için de hiçbir şey güç gelmiyor. En hoş şey eserin zehirsiz olması. Gönlün rahat her şeyi yiyebiliyorsun. Elini uzatıp, koparıp anında yiyebiliyorsun. İzmir Büyükşehir Belediyesi bize ön ayak oldu. İzmirli daha çok talep etsin, biz üretiriz. Kâfi ki bize pazar olsun” diye konuştu.
Ahmet Andaç: İzmir Büyükşehir Belediyesi yardımcı oldu
Ahmet Andaç ise bu işi 8 yıldır yaptığını söyleyerek “Bu işe başlamamın sebebi pak yiyecek tüketmek. Kimyasallar çok tehlikeli” dedi. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin bu yolda çok yardımcı olduğunu belirten Andaç, “Kompost makinesi getirdi, kasa getirdi. İşçisini gönderdi. Ne vakit ekim, ne vakit söküm yapmamız gerektiğini gösterdi. Daha tertipli düzenli bu işi yapmaya başladık. Organik demekle organik olmuyor. Organik olabilmesi için sertifikasının olması gerekiyor. Kontrollü yerlerde satışının olması gerekiyor. Bizde tarladan numune alınıyor, fideden numune alınıyor. Gelip fidelerimize bakıyorlar. Kaç kilo ürettiğimize bakıyorlar” halinde konuştu.
“Elimizden tutmaları bize yeter”
İzmir’deki en emniyetli yerlerin Balçova ve Bostanlı’daki organik pazarlar olduğunu söyleyen Andaç, “Müşterilerimizle çok hoş bir bağımız var. Büyüklerimizle baba oğul, küçüklerle kardeş ilgisi var. Telefon ederler, bana enginar, çilek ayır, ıspanak ayır diye. Telefonumuz hiç susmaz. Sabah erkenden eserlerimiz azalmaya başlar. Cemil liderimiz yeni lider oldu. O da ilgileniyor. Gruplarını gönderiyor. Bu bir hizmet. Hepsinden Allah razı olsun. Elimizden tutmaları bize yeter” dedi.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
